Yerel pil üretimini finanse etme
Pil üretimindeki en büyük zorluklardan biri, Asya’daki şirketlerle kıyasıya bir rekabet içinde olunmasıdır. Diğer sektörlerde olduğu gibi, Avrupalı üreticiler de düşük maliyetli üretim gibi bir rekabet avantajıyla yarışmakta zorlanıyor. Buna karşılık, Asyalı üreticiler, standartlaştırılmış ürünleri büyük miktarda ve güvenilir şekilde üretmeyi hedefleyen stratejilere sahip ve günümüzde birçok önemli e-mobilite ürününün global üretimini domine ediyor. Çin, Japonya ve Güney Kore, e-mobilite alanında önemli bir teknoloji olan pil hücrelerinin dünya çapındaki üretiminde ilk sıralarda yer alıyor.
Yapay Zeka: Avrupa’nın rekabet avantajını artırıyor
Avrupa’daki e-mobilite endüstrisinin rekabet gücü, yüksek kaliteli pil hücrelerinin ve diğer e-mobilite ürünlerinin uygun maliyetli bir şekilde üretilmesine olanak sağlayan yeni, yüksek performanslı teknolojileri ve yaklaşımları belirleme ve uygulama becerisine bağlıdır. Bu stratejilerin önemli bir unsuru da yapay zekadır (AI). Doğru kullanıldığında, e-mobilite bileşenlerinin üretiminde ve montajında yer alan son derece karmaşık üretim zincirlerinde yeni bir değer yaratma potansiyeli oluşturabilir.
Yeni pazarlara açılma
Ancak yapay zeka, şartları eşitlemekten daha fazlasını yapabilir. Yapay zeka tabanlı sistem ve çözümlerin yardımıyla, şirketler şu anda taleplere yeterince yanıt veremeyen “Mavi Okyanus” segmentlerinde (ürün farklılaştırması ve düşük maliyetler ile bilinir) pazar payı elde edebilir. Şirketler, rekabet düzeyinin yüksek olduğu “Kırmızı Okyanus” pazarlarında faaliyet göstermektense yeni pazar fırsatları yaratmalı ve müşterilerine yeni ürünler veya hizmetler sunmalıdır. Henüz yeni bir alan olan e-mobilite sektörü bunun için çok uygundur. Yapay zeka, süreç kalitesini ve çevikliğini artırarak bu büyüyen sektör için müşteriye özel, karmaşık ve yüksek kaliteli bileşenlerin üretimini hızlandırıyor. Ayrıca, özel olarak hazırlanmış ve yeni üretim uygulamaları kullanan küçük ve orta ölçekli işletmeleri giderek daha fazla destekliyor. Bunun sonucunda, sektördeki konumlarını güçlendiren işletmeler köklü şirketlerle kolayca rekabet edebiliyor.
Yapay zekaya duyulan güveni artırma
Yapay zeka, e-mobilite için büyük potansiyel avantajlar sunuyor. Ancak, bu olasılıklar test edilip doğrulanmadığı ve gerçek fabrikalarda kullanılacak güvenilir bir iş örneği olarak sunulmadığı sürece potansiyellerinin tamamından faydalanılamaz. Otomotiv sektörü, yeni teknolojilerin piyasaya sunulmasına yönelik daha muhafazakar ve “bekleyip görme ilkesini” barındıran bir yaklaşıma sahiptir. Ancak hepsi bu kadar değildir: Yapay zeka tabanlı teknolojilerin kullanılması, kullanıcı tarafında da belirli bir düzeyde güven gerektirir. Bu güveni oluşturmanın en iyi yolu, kullanıcıları yapay zeka çözümü tasarımının erken bir aşamasında sürece dahil etmektir.
Ürün kalitesini artırma
E-mobilite ile, yapay zeka teknolojilerinin doğru bir kombinasyonunu uçtan uca üretim ve montajın belirli iş akışlarına entegre etmek mümkündür. Ancak, bazı dalgalanmalar ürün kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye neden olabilir. Yapay zeka, pil hücreleri gibi müşteriye özel e-mobilite bileşenlerinin üretimine yönelik ihtiyaca yanıt vererek ek bir avantaj sunabilir. İdeal olarak yapay zeka, kullanıcının ürün kalitesini olumsuz etkileyebilecek istenmeyen sapmaların neden-sonuç ilişkilerini tanımlamasına ve anlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda, operatörlerin ürün kalitesini etkileyecek durumları öngörmelerine yardımcı olur ve gerekirse gerçek zamanlı olarak aksiyon almalarına da olanak sağlar. Son olarak, yeni ürün biçimlerine yönelik üretim hatları daha hızlı ve daha etkili bir şekilde yapılandırılabilir. Ancak daha önce de olduğu gibi, projenin başarılı olup olmaması, çalışanların kabulüne bağlıdır.
Geleceğin üretim hatları için ipuçları
Geleceğin montaj hatları, intralojistik ile bağlantılı, farklı modül ve teknolojilerin bir kombinasyonundan oluşacaktır. Her modül, sıralama ve hizalamadan işlemeye kadar belirli bir üretim bölümünden sorumludur (örneğin kaplama, doldurma, kesme, istifleme veya kaynak işlemlerinden, etiketleme ve denetime kadar). Üretim hattı sabit veya taşınabilir olabilir ve süreçleri konveyörlerle, el arabalarıyla ve mobil robotlar gibi otomatik güdümlü araç sistemleriyle bağlayabilir. Yaygın uygulama alanları, pil hücrelerinin montajı ve malzemelerin taşınmasıdır.